4 mart 2025
neyse ki bugün izinliyim.
bilmek istemediğim şeyler biliyorum. ve sanırım aslında kötü bir insanım. bu kötülük sadece zihnimi meşgul edip rahatsız ediyor. dürüst olmak gerekirse, bu kötülüklerin gerçekleşme ihtimalini düşünmek garip bir haz veriyor. o şaşalı kaosun doğurabileceği olasılıkları düşünmek bile gözlerimi kamaştırıyor. ancak bütün bunlara rağmen eyleme döktüğüm bir şey yok. cesaretim mi yok bunlar için? belki de bu kötülükleri eyleme dökmekte kendim için bir fayda görmüyorum. başkalarının göreceği zarardan önce kendi çıkarlarımı hesaba katıyorum.
ahlak belki de böyle bir şeydir. sana yeterli fayda sağlamayacak "kötü" şeyleri yapmamak ve bununla övünmek, takdir edilmeyi beklemek; o kötülük fırsatı sana denk gelmediği için yapamadığını itiraf edemediğin şeyleri de en yüksek sesle kınamak. peki bu kötülüklerin sadece zihnimde olması bir yana, bunların tam zıttı yönde eylemlerimin olması beni iyi veya ahlaklı biri yapar mı? yaparsa neden öyle hissettirmiyor? üstelik bu iyiliklerden de bir fayda sağlamıyorum. omuzlarıma lüzumsuz bir yük olarak dönüyor çoğunlukla.
fayda belki de bunun için yanlış bir ölçü. pişmanlık daha doğru kriter olabilir mi? kötü şeyleri eyleme dökmüyorum. bunun pişmanlığı yok denecek kadar az. gerçekleştirirsem, sağlayabileceğim faydalar duyacağım pişmanlıkları karşılamıyor. iyilikler içinse durum daha farklı. tam tersi demek doğru olmaz. çünkü bu durumda, en azından benim için öncelikli kriter faydadan önce pişman olmamak.