22 haziran 2025

nihayet, bu kasabanın doksan günlük boğucu ağırlığından sonra bir haftalık da olsa soluklanma fırsatı elime geçti. nicelerinin düşlerini süsleyen, belki ömürlerinde ancak bir iki kez görebileceği "memleketim" dediğim yere, bir haftalığına da olsa gidecek olmama sevinmem gerekirdi; normali buydu.

oysa derin bir keder içindeyim. birkaç günlük saadet vehmi, tatilin yarısını bile bulmadan tükenecek ve beni yeniden bu kasabanın acımasız gerçekliğine savuracak.

öyleyse neden çıkıyorum bu yolculuğa? açıkçası, bu yoldayken trafik kazasında ölme olasılığım, şu duvarlar arasında yaşarkenkinden çok daha yüksek; hayatımda ölüme bu denli yaklaşma fırsatı başka bir an yok ve bu yakınlığı kaçırmam doğru olmaz... sırf bu ihtimalin kendisi, onun gerçekleşme umudu bile yeter sebep aslında. biraz da başkalarının parıltılı yaşamlarına bakıp duyduğum o kıskanç bakışın verdiği cesaretle, kendi sönük varlığıma son verme cesaretini toplama umudunu içimde yeşerten o ince, kırılgan fırsat.

meselayani.com'a Abone Ol

En son yayınları kaçırmayın. Üye özel içeriklere erişmek için hemen kaydolun.
[email protected]
Abone Ol